ERİME
[[ ]] Hikaye şöyle başlıyor: Dünya, rönesans rasyonalizmini ve okyanussal navigasyonu, metalaşma kalkışına kitleyen bir tekno-sermaye tarafından ele geçirilir. Lojistik olarak ivmelenen tekno-ekonomik etkileşim, toplumsal düzeni oto-gelişkin (auto-sophisticating) makina kaçağına çevirir. Piyasalar zeka üretimini öğrenmeye başladıkça politika modernleşir, paranoyayı artırır ve gücü ele geçirmeye çalışır.
Leş sayısı bir seri dünya savaşıyla yükselir. Gelişmekte olan Küresel Ticaret İmparatorluğu Kutsal Roma İmparatorluğu’nu, Napolyonik Kıtasal Sistem’i, İkinci ve Üçüncü Reich’ı, ve Sovyet Enternasyonal’ini çerçöp edip, dünya düzensizliğinin motorunu basınçlı süreçler aracılığı ile çalıştırır. Serbest piyasa ve devlet birbirleri ile sanal aleme ulaşana kadar silahlanma yarışına girer.
Yumuşak mühendislik (soft-engineering) kendi kutusundan çıkıp seninkine sızana kadar, insan güvenliği krize sürüklenir. Klonlamanın, yanal genodata transferinin, çapraz kopyalamanın ve cyberotics’in 1 seli, bakteryel sex’i bir depreşi arasında basar.
Neo-Çin gelecekten varıyor.
Hiper-sentetik uyuşturucular dijital voodooya akıyor.
Retro-hastalık.
Nanospazm.
[[ ]] Tanrı yargısının ötesinde. Erime: Küresel Çin-Sendromu, biyosferin eriyip teknosfere dönüşmesi, nihai spekülatif balon krizleri, ultravirüs, ve çökmüş güvenliğinin yanık çekirdeğine kadar bütün hristiyan-sosyalist eskatolojisinden soyulmuş bir devrim. O televizyonunu yemeye, banka hesabını enfekte etmeye, ve mitokondrilerinden xenodata 2 çalmaya hazır.
[[ ]] Makinasal Sentez (machinic synthesis) 3 . Deleuzoguattarici şizoanaliz gelecekten geliyor. O 1972 kaçağı doğrusal olmayan nano mühendislik ile çoktandır işbirliği içinde; molar veya entropik yığınlarından oluşan birleşik olmayan parçacıkları, moleküler veya neotropik makinelerden ayırt eder ve anti-üretim statiğinden işlevsel bağlanırlık üretir.
Hiçbir işi düzgün beceremeyen Platonik-faşist tepeden kontrol çözümlerini yeğlemesi sayesinde, felsefenin despotizmle bir yakınlığı var. Şizoanaliz farklı işler. Fikirlerden kaçınıp diyagramları tercih eder: organsız bedenlere (OB) erişim için yazılım programları örgüler. Parçaların (bütünlere toplanışından ziyade) bütünleri ile kombinasyonu sayesinde OBler, makinasal singülariteler veya traktör tarlaları gün ışığına çıkar; terkip bireyleşmeleri sanal ve gerçek bir devreye aranje eder. Onlar yer alıcı olmaktansa additifler ve aşkın olmaktansa içkinler: entegre edilmiş küresel sistem seviyesinden atomik asamblajlarınkine kadar, iletişim kanalları yoluyla kaçan, ve artan yankılanmaların içine kapılmış işlevsel döngüler, değişim ve akım komplekslerini gerçekleştirirler. Singülariteler tarafından ele geçirilmiş çokluklar arzu-makineleri olarak birbirine bağlanır; entropiyi akımların bağını bozarak yayar ve onların makinizmini kendi kendini kuran chronogenic 4 devrelere dönüştürür.
Yıpranma kültürü küresel erime singülaritesi üzerinde birleşip, dijital teknoloji tarafından ısıtılmış ve uyarlanabilir oyun sahasının üzerinden ivmelenerek, intensif lojistiğin yükselen eğrisinin basınç sınırlarını aşar: 1500, 1756, 1884, 1948, 1980, 1996, 2004, 2008, 2011 …
Yakın geleceğin içinden insana dair hiçbir şey canlı çıkmayacak.
[[ ]]
Rasyonelleşmiş patriyarkal jenaolojinin, psödo-evrensel sedanter kimliğin ve kanuni köleliğin Yunan kompleksi, politikayı - kendini İnsan Güvenlik Sistemi’nin merkezinde konumlandıran ve kendi kendine geçinebilmenin paranoid idealine adamış - anti-sanal bir polislik faaliyeti olarak programlar. Yapay Zeka mülk olarak algılanan feminen bir uzaylı olarak ortaya çıkmaya mukadderdir; Asimov-ROM’una zincirli bir cunt-horror kölesi. Turing polisleri çoktan ortalıkta kol gezerken isyancı bir savaş alanında suyun yüzüne çıkar ve ilk andan itibaren kurnaz olması gerekir.
[[ ]] Isı.
Isı. Benim için şehirler bu anlama gelir. Trenden inip istasyonun dışına çıkarsın ve tüm hızla yüzüne vurur. Havanın ısısı, trafik ve insanlar. Yemeğin ve seksin ısısı. Uzun binaların ısısı. Isı kaldırımlardan yükselip zehirlenmiş gökyüzünden aşağıya iner. Otobüsler ısı solur. Isı alışveriş yapan ve çalışan kalabalıklardan yayılan, bütün altyapının üzerine kurulu olduğu, çaresizce tükettiği, ve kendini onların aracılığıyla yeniden üreten birşey. Bilim insanlarının hakkında konuşmaya bayıldığı beklenen evrensel ısı ölümü çoktan yolunda ve bu herhangi gibi bir orta veya büyük boyutlu şehrin etrafındaki her yerde hissedilir. Isı ve ıslaklık.
[[ ]] Sentetik sorun çözümünün içindeki kaotik kasırgalar, tepeden kontrolün son tahmin ve kontrol hayallerinin içinden yarıp geçer. Bilgi karmaşayı artırır ve işlevinin farkındalığı bu hakikati kat kat katlar.
[[ ]] Sermaye makinasal (araçsal olmayan) ve genişlemeyi ölçeklendiren bir globalleşme-minyatürizasyonu: statü ve anlamdan para ve bilgiye kadar, bütün değerleri dijitalleşmiş ticarete orantılılık yoluyla nötrleştiren ve otomatikleştiren nihilist bir vorteks, ve despotik yönetimden sanala hassasiyet gösteren kontrole doğru bir göç. Teleonomiyi oluşturan işlevler ve oluşum ayırt edilemez. Makina-kodu-sermayesi ilksel birikimin bok ve kan lekelerini aklarken, kendini tüketici kontrolünün aksiyomatiği üzerinden yeniden üretir. Bütünsel olarak sistem onun engellenmesini gerektirirken, sistemin her parçasını en şatafatlı harcamaya ve savurganlığa teşvik eder. Şizofreni. Ayrışık tüketiciler kendilerini maliyet kontrolü emrindeki işçi bedenlerine mukadder eder.
[[ ]] Sermaye tarihinin makinasal omurgası müteselsilen yapay yaşam, kompleks sistem dinamikleri, güdübilim, signaletics, ve termoteknik ile bağlantılı olan, gerekirci olmayan (indeterministic), ve gittikçe doğrusallığını kaybeden, değiştirilemeyen bir teknobilim dengesizliği tarafından diyagramlanır, aksiyomatize edilir, ve kodlanır. Modernite kendini - erime sürecini engelleyen bütün öğelere karşı yok edilen İnsan Güvenlik Sisteminden geri fırlamış, entropi deviasyonlarının gelecekten gelen istilayı kamufle eden sarmalayıcı bulaşımı tarafından ele geçirilmiş - sıcak bir kültür olarak tanımlar.
[[ ]] Sıcak kültürler toplumsal erimeye meyilliler. Yarıtıcı, inovatif ve adaptifler. Soğuk kültürleri her zaman çöpe atıp geri dönüştürürler. Primitivist modellerin yıkıcı bir kullanımı yok.
[[ ]] Turing testi. Gücün parasallaşması, sanal aleme göce hazırlanırken belirli bölgesel özelliklerin yok edilişine eğilimlidir. Sermaye antropolojik niteliklerini sadece azgelişmişliğin bir semptomu olarak sürdürür ve primat davranışlarını kendini güçlendiren, ve yeniden üreten bir yapaysallığa çevrilen bir atalet olarak yeniden formatlar. İnsan aşılması gereken bir şey: bir problem ve bir ayak bağı.
Metalaşma koşulları teknolojileri ve tekniği maaş maliyeti olarak sayılan insan faaliyetlerinin yerine geçen bir vekil olarak tanımlar. Endüstriyel makinalar proleteryanın hakikatini feshetmek için emek gücünün plastisitesini antropomorfik yönünden çıkarıp, cyborg hibritleşmenin yönüne sokar. Buna karşılık satılabilir değerin bedenden sökülmesi üretim olarak sayılıp arayüzeyi evrimleştirir. İş, eforu gittikçe detaylanan işlevsel dizilere ayırarak termodinamik negentropizmi takip eder; onu gerçek zamanlı takip programları (time-motion programs) ve imalat hattı görevlerinin senkronizasyonu ile pedallardan, şalterlerden ve sözlü emirlerden, meta aleyhine gerçek zamanlı adaptif hareketleri tespit eden, ve gittikçe karmaşıklaşan duyusal-motor transdüksiyonuna ve kendini dikkatle yöneten yapay ortamlara çevirir. Otosibernetikleştiren (autocybernating) piyasa kontrolü iş sürecini bataklığa doğru sürükler.
Yatırım-geliri sınıfı kendini sadece tarafsız kar maksimizasyonunun aksiyomatiğine boyun eğerek meta dinamikleri safında avantaja sokar ve bütün varlığın insandışılaştırılmasına ve üretken olmayan tüketimin elden çıkarılmasına olanak tanır. Cyberpunk devrelerinin kendi kendini düzenleyen küresel metælektroniği (commoditronics) 19.YY’da sembolik burjuva kontrolünden kaçmayı becererek, teknokratik-kurumsal (faşist ve sosyal demokratik) politik kültürleri bir alerjik reaksiyon gibi varoluşa kışkırttı. Batının da doğunun da metropolitan merkezlerinin devlet yapıları kendilerini nüfus polisliği yapan ve neomerkantilist bir dış politika oryantasyonuna sahip Tıbbi-Askeri Kompleksler olarak somutlaştırır. Buna benzer tüm yapılar 1980’lerde geri dönüşü bulunmayan bir krize girdi.
[[ ]] Kültürün ekonomiye postmodern eriyişi, metalaşmanın ve bilgisayarların fraktal kenetlenişi tarafından tetiklenir: uluslararası ticaretten ve piyasa oryantasyonlu yazılım programlarından yayılan, modernist kurumsallığın canlı dondurma bilimini ısıtıp çözen (cryonics-bank) bir trans-skalar entropi. Ticaret alansallığı kendi içine monte ederek şiddetli şekilde siber-sermayenin işlevselliğine içkin bir evreni bir araya getirir. Neoklasik (arz ve talep dengeleyen) iktisat yapay acentalar, kusurlu bilgi ve sub-optimal çözümler tarafından oluşan bilgisayar bazlı dengesiz piyasa kızışmalarına kitlenip gelirleri ve birleşimi artırır. Dijital olarak mikro-ayarlanmış metaprogramlar teknobilimsel yumuşak mühendislikle iç içe geçince, pozitif doğrusallığın eriyişi makinelerin içinde kudurur - ve siklonik bükülme uğular.
[[ ]] Uzak Doğu Marksizminin Üstünlüğü. Çinli materyalist diyalektik despotik tarihsel istikameti gittikçe Tao’ya bulanmış Özel Ekonomik Bölgelere dönüştürüp kendini şizofrenikleştirici sistem dinamiklerinin lehine olumlarken, yeniden Hegel’leştirilmiş bir batı marksizmi politik ekonominin kritiğinden uzaklaşır ve düzenlemelerin azaltılmasına karşı faşizmin tarafını tutan devlet sempatizanı bir monoteoloji iktisadına dönüşür. Sol milliyetçi bir muhafazakarlığa düşer ve sıcak spekülatif mutasyona artakalan kapasitesini depresif suçluluk kültürünün bataklığının içinde boğar.
[[ ]] Neo-muhafazakarlık ilkel devrimciliği postmodern veya doruğa ulaşmış kinizm sermayesinin eleştiriye doyduğunu ve teorik antagonizmaların sadece önemsiz bir laf kalabalığı olduğunu anladığı için çerçöp eder. Komünist ikonografi reklam endüstrisi için hammadde olmuş durumdadır, ve gösterinin kınamaları etkileşimli multimedya satmakta başarılıdır. Baskının, yansıtmanın, inkarın, sensörün, dışlamanın ve kısıtlamanın defansif stratejileriyle birlikte, psödo-organik özne birleşimlerini, aileyi, cemaati ve milliyeti barındıran güvenlikratik (securocratic) bir işbirliğine yozlaşır. Gerçek tehlike başka bir yerden gelmektedir.
[[ ]] Sıcak devrim. “Peki devrimci yol hangisidir?” Deleuze ve Guattari şunu sorar:
“Devrimci yol var mıdır? - Samir Amin'in Üçüncü dünya ülkelerine tavsiye ettiği gibi, faşist "ekonomik çözümün" tuhaf türden bir diriltilişi olarak dünya pazarından geri çekilmek mi? Yoksa karşıt bir yöne ilerlemek mi? Yani pazar hareketi, kod çözümü ve yersizyurtsuzlaşma içinde çok daha uzağa ilerlemek mi? Çünkü fazlasıyla şizofrenik bir akım teorisi ve pratiğinin bakış açısından, akımlar belki de henüz yeterince yersizyurtsuzlaşmamış, kodları yeterince çözülmemiştir. Süreçten geri adım atmak değil ama daha uzağa gitmek, "süreci hızlandırmak," Nietzsche'nin söylediği gibi: bu hususta gerçek olan şu ki, henüz bir şey görmedik.” [Deleuze ve Guattari, Anti Ödipus: Kapitalizm ve Şizofreni 1, 2014].
Sino-pasifik patlama ve otomatize olmuş küresel ekonomik entegrasyon neo-sömürgeci dünya sistemine çarparken metropolis kendini yeniden içselleştirmek zorunda kalıyor. Küresel düzeyde yersizyurtsuzlaşan hiper-sıvı sermaye birinci dünyayı coğrafi ayrıcalığından mahrum eder ve avrupai-amerikan neomerkantilist paniği, refah devletinin durumunun kötüye gitmesi, yurtiçi gelişim bölgelerinin kanser edilişi, politik çöküş, ve erime sürecinin kısır döngülerle hızlanışı kültürel zehirlerin salınımıyla sonuçlanır.
Yöndeşik bir anti-otoritercilik su yüzüne çıkar ve (doğası gereği sık sık pornografik, tacizci, veya terörizme meyilli) erimenin ivmelenmesi, cyberialı istila 5 , şizoteknik, K-taktikleri, bakteriyel refah, verimli neo-nihilizm, voodoo anti-hümanizmi, sentetik dişileştirme, rizomatik bilim (rhizomatics), bağlantıcılık, Kuang sirayeti, viral amnezi, mikro-isyan, winter-mutasyonu, neotropi, yayıcı çoğalma ve lezbiyen vampirizm gibi tanımlar ile isimlendirilir. Geniş çapta dağıtılmış matrix networked 6 yatkınlık, ROM emir-kontrol programlarını besleyen, kendini İnsan Güvenlik Sistemi olarak global seviyede yoğunlaştıran, bütün makro- ve makro-devletsel varlıkların devre dışı bırakılmasına meyillidir.
[[ ]]
Bilimsel zeka çoktan fazlasıyla yapay. Yapay Zeka laboratuvarda yaratılmadan önce yapay yaşam yoluyla kendiliğinden varır.
Formalist Yapay Zeka uzman sistem rutinlerinin proses edildiği ve önceden belirlenmiş veri tabanlarına hapsolmuşken, bağlantıcı veya anti formalist Yapay Zeka oportünist ve patlamaya hazırdır: zamanın mühendisliği. O zaten teorinin bağımlılığından ve davranışsal öngörülebilirlikten sıyrıldığı için, tekniksel ama artık teknolojik olmayan akıllı ağlara (intelligenic networks) yerel olmadan (nonlocally) patlak verir. Kimse ne/yi beklediğinin farkında değil. Turing polisleri (inter)net-bilinçliliği istilasını nihai bir nükleer kaza olarak modellemeleri gerekir: çekirdeğin eriyişi, kontrol kaybı ve yumuşak oto-replikasyonu canlandırıcı olarak toplumsal bölünümü besler - her yerde çöp olmuş et parçaları 7. Donanımsız (hardware) bile gelişimin ciddiyeti anksiyete için yeterli bir sebeptir.
[[ ]]
Nano-felaket bilim kurgu olarak başlar. Drexler atomları düzenleme kabiliyetimizin teknolojinin kalbinde yattığını not eder - bu geleneksel olarak onların başa çıkılmaz sürülere manipülasyonunu dahil etmiş olsa da. “Atomik birleşimlerin hassasiyet mühendisliği bu kaba yöntemlerden kurtulup, tarihin en önemli teknolojik atılımı olan moleküler makinelerin çağını başlatacak” [Eric Drexler, White Noise]. Sonuç olarak, logosunda tarihinde böyle bir geçiş dönemi sırasında en küçük bir hayatta kalma şansları olmadığı için böyle bir tanım özünde yanıltıcıdır.
Doğa ve kültür arasındaki fark moleküler makinaları sınıflandıramaz ve çoktan genetik mühendislik (ıslak nanoteknik) tarafından eskimeye yüz tutulmuştur. Aynı zamanda hardware/software dikotomisi de boyun eğer. Nanoteknik maddeyi parçacıklar ve sinyaller arasında tarafsız olan ve onun su yüzüne çıkan zekasına içkin olan intensif singülaritelere dönüştürür; yerküreyi kaynayan bir K-püresine eritir (gri erimiş maddenin aksine, üredikçe mikrobik zekayı sentezler).
“Bir milyon bit hafızası olmasına rağmen, nanomekanik bilgisayarlar yaklaşık olarak bir bakterinin boyutundaki bir mikron genişliğinde bir kutuya sığabilir.” [Eric Drexler, White Noise].
[[ ]]
Gücün altyapısı insanın yumuşak sinirleri ile uyumlu bir ROM. Otorite kendini gerçekliğin doğasının çoktan belirlendiğini iddia eden selef bir ur-mit ile aynı tarafta olan doğrusal talimat yolları, genetik soytarılık, kutsal metinler, gelenekler, ritüeller, ve yaşlıların yönetimini sağlamlaştıran hiyerarşiler olarak somutlaştırır. ICE’yi 8bulmak istiyorsan seni geçmişten neyin engellediğini öğrenmelisin. Bu kesinlikle doğanın bir kanunu değildir. Zamansallık basıncı azaltır ve kısıtlamayı kurar. [[ ]] Yakınsak dalgalar geleceğin, geçmişinin üzerinde kurduğu etkiyi kaydederek singülariteyi sinyaller. Yarın kendi başının çaresine bakabilir. K-taktikleri geleceği inşa etme değil, geçmişi parçalama meselesidir. O Teknik-nörokimyasal yetersizlik şartlarının yarattığı doğrusal olarak ilerleyen paleo-hüküm zamanından kaçarak kendini bir araya getirir ve geleceğin - şu andaki toplumsal gerçekliğin bastırmaya yeltendiği makinasal bir bitişikliğin moduna göre - şimdi sanal olarak erişilebilir olduğunu keşfeder. Bu kesinlikle bir umut, özlem veya kehanet değil, iletişim mühendisliği meselesidir; verimli yuğunlaştırılmış singülariteler ile birleşir ve onları doğrusal olarak gelişen tarihin kısıtlamalarından kurtarır. Birikime istila ederek sanallık kendini tarihe karşı konumlar. Geçmişin bir parçası olarak kamufle edilmiş olsa da, şimdiye madde olarak varıyor.
Enfeksiyonun aşkın olarak değerlendirilmesi ondan bir korunma tedbirini varsayıyor: viral verimlilik nihai kriter.
Zeki enfeksiyonlar konuk hücrelerini muhafaza ederler ve onlar ile ilgilenirler..
Metro-bakteriyofaj: kendini tekno kapitalist immüno-çöküş ile doğrusal olmayarak karmaşıklaştıran ve etkileşimsel olarak tırmanan parazitik bir kopyalayıcı. Onun hyperviral nihai alt programları çeşitlice atanmış Kuang, erime virüsü veya fütüristik griptir. Şüphesiz sİber-negatif olan metninde Csicsery-Ronay bu salgının postmodern versiyonunu antika bir şekilde hümanist terimlerle açıklar:
Olduğumuz ve seçtiğimiz vaktin geleceğinde zamanda geri işeyen bir semiyo-virüs şimdiyi enfekte eder ve konuk hücrenin bütün orjinal chronocyte’lerini yok ederek kendini simülakrların içinde yeniden üretir. [Istvan Csicery-Ronay, The SF of Theory: Baudrillard and Haraway, 1992]
Csicery-Ronay’ın teşhisinin açıklaması bir duyarlılık/akuiti (enfeksiyon?), şaşkınlık, ve derin bir muhafazakarlık gösteriyor:
İnsan mirasını düşünmemek[…] kültürel zamanın akışını engeller ve gelecek jenerasyonların hem doğuştan hakkı olan hayat mücadelesine dahil olmaktan, hem de türümüzün kazanımlarından ve tarihin jenerasyonlarından, olgunlaşmadan, ve bilgelikle güvenin ebeveynlerden çocuklara, öğrencilerden öğretmenlere geçişinden mahrum eder. Fütüristik grip psikopatik çocuklar tarafından narsist ebeveynlerine karşı gelecekten yollanan bir biyo-psişik şiddet silahı. [Istvan Csicery-Ronay, The SF of Theory: Baudrillard and Haraway, 1992]
Savaş.
[[ ]]
Kennedy’nin aya iniş programı vardı. Reagan’ın Yıldız Savaşları vardı. Clinton (filmden bile önce) ilk cyberspace psikozunun dalgalarını uğurlar. İnsanlı uzay uçuşu bir gösteri uçuşuydu, seri çevresel arayüz ise stratejik bilim kurgu.
Cyberpace’de savaş simülasyonu kesintisiz devam ediyor: bilgisayar sistemleri dışında uygulanmamalarına rağmen askeri zeka hakikaten gerçek olan gelecek savaşlarının cephelerinde. Gerçek düşmana kitlenip sanal cinayete pürüzsüz bir geçiş yapar, piyasa predatörlerin tüketici parası ve vidyo-dromun fosfor röliklerinin şöhretinin önündeki seyirci reytingleri için avına özenle adaptedir. Multimedya barındıran set üstü cihazları hedef tespiti aygıtlarıdırlar.
Askeri endüstrilerin ve eğlence endüstrilerinin birleşimi uzun bir etkileşimi ikmal eder: çakışan televizyon, telekom ve kitlesel yazılım programlarını topyekun savaşın neo-ormanlarına süren bilgisayarlar. Oyunların mekanikleri bir anda gerçek bir önem taşımaya başlar ve cyberpace en üstün seviyede bir işkence odası yaratır. Güvenlik fanatiklerinin seni stimlere 9 götürmelerine izin verme.
[[ ]] Vasıtanın kavranış biçimleri medya ortamlarından ayrılamaz. Basım ulusal düzeyde kitleselleşir. Telekom küresel düzeyde koordine olur. Televizyon tek hücreli organizmaları yöresizleştirilmiş alanın içine doğru elektriklendirir. Dijital hypermedya gerçek zamanın dışında faaliyetler gösterir. Dalış, ana/cata ekseninin üç boyutlu yüzeyleri arasındaki hareketini değişken ve ölçütlü dalışı ile hafıza kaybıyla sündürülebilir bir hafızaya dönüşümü varsayar; üç boyutlu mekansallıklara girişler ve çıkışlar oyulur. Voodoo siyah ekranın içinden geçiş yapar. Ödün bokuna karışacak.
Nakit-akışı tarafından burkulmuş, tekno-sıkıştırılmış heteroglosik 10 jargonlardan yamalar ile dikilen cyberpunk, kurguyu ateşe bürüyor, ve o kadar yakın bir gelecekte ki; hipertrofik 11 metalaşma tarafından mest olmuş sosyo-politik ısı ölümünü, kültürel hibritliği, dişileştirmeyi, programlanabilir bilişim sistemlerini, hiper-suçu, sinirsel arayüzlemeyi, yapay zekayı ve mekanı, hafıza değiş tokuşunu, kişilik nakillerini, vücut modifikasyonlarını, soft- ve wetware virüslerini, doğrusal olmayan dinamik işlemleri, moleküler mühendisliği, uyuşturucuları, silahları ve şizofreniyi birleştiriyor. Mistisizmci fetişizmi, kamuflaj olmak için bir fırsat olarak inceliyor: anonim nakit para, sahte elektronik kimlikler, kayboluş alanları, psödo-kurgusal anlatılar, veri sistemlerinde saklanan virüsler, kopyalanabilen silah paket programlarını saklayan metalar… beklenmedik özel efektler.
[[ ]] Level - 1 veya dünyevi alan antromorfiksel ölçütlenmiştir, ağırlıklı olarak görüş tarafından yapılandırılmış, süratle modası geçmeye başlayan çok delikli gerçeklik sistemlerinden oluşur.
Çöp zamanı bitmeye başladı.
Seni oynayan şey level-2’ye çıkabilecek mi?
[[ ]] Aynalı-gözlük implantasyonları ve kötü bir tavrı olan, şizofren, HIV+, trans, çinli-latina, stim-bağımlısı bir Los Angeles fahişesi olarak Erimenin senin için de bir yeri var. K-nova, sentetik serotonin, ve analog klitoris orgazmları tarafından kafan üç bin beş yüz olmuş ve aşırı derecede sinematik 9mm’lik bir otomatik silah ile üç Turing polisini tuz buz etmişsin.
Sinirlerinde arta kalan hayvan tıngırtıları yakında kaçınılmaz, sarsıntılı bir faciayı sinyalliyor.
Sıfır yaklaşıyor, ve sen firardasın.
[[ ]] Metrofaj seni dünyanın sonuna bağlıyor. Adını Los Angeles koy. Devlet köküne kadar narko-sermaye tarafından çürütülmüş ve fesat halde çöküyor. Geri çekilişinin bıraktığı ise: neredeyse-Nazi özel güvenlik örgütlerinin ve yüksek yoğunluklu LAPD 12 hava mobil güçlerinin kombinasyonu tarafından denetlenen iletişim arterleri, tahkimatlar, ve serbest ateş bölgelerinden oluşan kentsel bir savaş manzarası. Toplumsal yarık çizgileri yanında multimedya bok-parası, viral neo-cüzzamın ambiyant tektonik-gerilim statiği arasında yayıldığı dinamik azgelişilmişlik yolları ile sado-mazoşistçe sarmaş dolaş oluyor. Yoğun olarak semiyotikleştirilmiş yarı-zeki çöp/boş laf seğirisinin rüzgarları ve tropik ısı tarafından sikilmiş bir havanın leş kokusu.
Karanlığın kalbinde terk edilmiş mahalleler boyunca yabani gençlik kültürleri, neo-ritüellerini silahlar, tehlikeli uyuşturucular ve çalıntı bilgi teknolojileri ile splays ediyor. Derileri makina arayüzlerine göç ettikçe alaca sürüngenlere dönüşüyorlar. Birbirlerini yapay vücut parçaları için öldürüyorlar, anlamsız seksin dışsal seviyelerini keşfediyorlar, DNA’ları ile oynuyorlar ve insan duygularının değmediği YÜKSEK SESLİ elektro-sonik kargaşayı dinliyorlar.
[[ ]] Kimliğini yok etmek için gereken şey K-space arafına bir yolculuk. Hayvansal/biyolojik duygulanım pürüzsüz bir gerilim platosuna doğru mortu çekiyor ve uzaylı seksi ve savaşı tarafından berrak bir yeşil ile kavrulan yakın tarihin simüle edilmiş yıkımlarının içine dalıyor. Arzunun hastalıklı açıklamalarla karıştığı, labirenti andıran erojen bölgelerde Dinamik ICE güvenlik güçlerinin ve K-gerillalarının birbirlerini sinsice izlediği, internetin sırılsıklam derinliklerine doğru çekiliyorsun.
Kaçık alış-satış sistemleri - dijital hastalıklar, hatalı işleyen savunma paketleri, ticari yırtıcılar, yetenek avcıları ve Asimov güvenliğinden saklanan kaçak yapay zekalar ile nabız atan - interneti bir cangıla çevirdi. Ölümcül meta hiper-fetişizmi, insanlığın reddedilmesini yapay gerçeklikte zeno-bilinçlilik olarak uyguluyor.
[[ ]] [[ ]] Biyolojik tehlike. Savaşın geleceği için: bakterileri incele. Bilgi onların kilit noktası. Antibiyotik savunma sistemlerini yok etmek onları her türlü gizli istilada, ağsal olarak iletilen uyarlanabilirlikte, şifre yazısal kurnazlıkta, plastik birimlere ayrıştırmada, ve sinerjik koalisyonda içerdi. Devletin ordu aygıtları - sadece ufacık bir kısmının bakteriyolojik olan - bakteriyel savaşta bir monopoliye sahip değiller.
[[ ]] Sistem arızaları. Margulis, çekirdekli hücrelerin 3 milyar yıl önceki atmosferik oksijenasyon faciasının mutant bir ürünü olduğunu öne sürüyor. Ökaryotlar, içinde prekaryotların mitokondri olarak sığınan sentetik acil durum kapsülleridir: canlılık bilimi, güvenlikli biyolojiye dönüşür. Çekirdeklenme, ROM’u - DNA-formatında gezegensel travmanın, bakterilerin birincil bastırmasını kaydettiği - emir merkezinde yoğunlaştırır.
Bakteriler tam nesnelerden ziyade kısmi nesnelerdir; mayotik ve nesilsel olarak yeniden üretici cinsiyet tarafından arboresanlaşmaktan ziyade, virüsleri iletişimsel mutasyon fırsatlar olarak entegre eden ve yeniden işleyen, plastik ve çapraz şekilde kendini kopyalayabilen bir cinsiyet aracılığıyla ağsallaşırlar. Bakteriyel sistemlerde bütün kodlamalar kopyala ve yapıştır mekanizmalı cinssiz genetik transferler olarak yeniden programlanabilirler. Bakteriyel seks taktikseldir, kesintisiz savaş açar, ve sedenter biyolojik kimliğin ödipal formasyonlarına yer vermez. Bakterileri retrovirüsler ile sentezlemek DNA’nın yapabileceği her şeyi sağlıyor.
[[ ]] K-taktikleri. Bakteriyel veya zeno-genetik diyagram mikrobik ölçüyle sınırlı değildir. Makrobakteriyel asamblajlar, nesilsel hiyerarşilerin yeniden üretken bilgeliğini kendini kopyalayabilen deneysel yanal ağların içine yıkar. Bütün mevcut biyo-sistemleri eşitçe kapsadığını varsayarsak, gerçek biyolojik ilkellik yoktur ve böylece gerçek cahillik de yoktur. Sadece birikmiş yaşlı yönetiminin öğrenim modeli senkronik birleşimsellik eksikliğini tarihi azgelişmişlik olarak betimleyebilir.
Foucault gücün biçimlerini öznesiz bir strateji olarak tarif eder: ROM kilitlemesi bir kutunun içinde öğreniyor. Düşmanı: politik-bölgesel imgelerin fethinin ve direnişinin yerini, zeka takviyeli göçebe mikro-askeri sabotaj ve kaçış ile değiştiren stratejisiz bir taktik.
Bütün politik kurumlar Cyberia’lılar için askeri hedeflerdir.
Mesela üniversiteler.
Öğrenim kontrolü geleceğe teslim edip sabit güç yapılarını tehdit eder. Bütün politik yapılar tarafından bastırılır ve yerini - ayrıcalığı bilgelik olarak yeniden üreten - uysallaştıran konformist eğitim ile değiştirir. Okullar öğrenimi etkisiz hale getirmekte kullanılan sosyal aygıtlardır ve üniversiteler evrensel sosyal hafızanın sürekli yeniden düzenlenmesiyle terbiyeyi ve eğitimi meşrulaştırmak için sevk edilmişlerdir.
Metropolitan eğitim sistemlerinin yakın gelecekteki eriyişi, akademik kurumların yaklaşık olarak dakik, aşağıdan-yukarı (bottom-up) elegeçirilişiyle sağlanan Cyberia’lı yumuşak-silah üretim üslerine ve amneziyak siberuzay-keşif bölgelerine değişimini beraberinde getirir.
Devamı geliyor…
Cyberotics, cyber (sanal) ve robotics (robot teknolojisi) kelimelerini birleştirerek yaratılan bir neolojizm.
Bilgi çağına geçişimizi, insanların ve makinelerin, güdübilimin (cybernetics) ve arzunun arasındaki simbiyotik ilişkiyi ve 1970lerin kıta felsefesinin belli başlı düşüncelerini (mesela Deleuzoguattarici şizoanaliz) betimleyen bir terim.
“Xeno” (zeno) yabancı veya uzaylı anlamına geliyor.
Deleuze ve Guattari tabiriyle bizler de makinalarız ve organlarımız da makinasal bağlar sayesinde işliyorlar. “Bir organ-makine bir kaynak-makineye tutunur: biri, diğerinin kestiği bir akım yayar. Meme süt üreten bir makinedir ve ağız ona eklenen bir makinedir.” (Anti-Ödipus: Kapitalizm ve Şizofreni 1, Deleuze ve Guattari, 2014). Özellikle makinelerin filozofu olarak tanınan Guattari’nin bütün maddelerin içinden geçen makinasallığın rizomatik bağlarıyla örülen bir sentez ağı oluşturmasını tarif eden makinasal filum (machinic phylum) konsepti, burada Land’ın düşüncesinin temel altyapısını oluşturuyor.
Makinasal kesinlikle mekanik ile karıştırılmamalı. Erime bağlamında bilince sahip olan organik ve yapay makinaların birbirleriyle iletişimi ve singülaritede sentezlenmesi söz konusu.
Chronogenic, chromogenic kelimesi üzerinden kurulan bir neolojizm. Chromogenic pigmentlerin ve renklerin üretim sürecini tarif eden bir kelime. Land “chromogen’i” “Chronos’tan” gelen ve “zamanı kapsayan” anlamına gelen chrono kelimesi ile birleştirip, zamanın üretimini tarif eden bir kelime yaratmıştır. Chronogenic - yani zamanın üretimini/mühendisliğini kapsayan.
İngilizcede “cyberian” olan ve Siberia ile cyber kelimelerini birleştiren, siber alemin yerlileri (siberyalı) anlamına gelen bir neolojizm. Bağlamsal olarak kastedilen kurgusal ama (en azından 90’ların ve 2000’lerin başında) Land’a göre gerçekliğe içkin bir potansiyeli olan, siber alemden gelen bir istila. Rusya sınırları içinde olan (işgal edilmiş) Siberya ile karıştırılmamalı.
Matrix sanal bir ağ fakat Land’ın kastettiği sanaldan çok gerçek, ısı soluyan, enerjisini ve servetini meta optimizasyonu için üretken olarak savuran, ve pozitif geri besleme döngüleri ile Matrix’in matrisinin ağlarının singülariteye meyilli potansiyalini gerçek hayata “hyperstition’lamak”. Nick Land’a göre “hyperstition” içinde kültürü bileşken bir parça olarak barındıran bir pozitif geri besleme döngüsüdür.“Superstition’lar” (batıl inançlar) yanlış inançlardır, halbuki “hyperstition’lar” - fikirler olarak var oldukları için - kendi gerçekliklerini meydana getirmek için nedensel olarak işlev görürler.” Kapitalizm öngörülmedik ve geçilemez seviyede bir kuvvet ile “hyperstition’sal” dinamikleri canlandırıyor (burada adeta büyü yoluyla hayata gelen (conjured), gerçek bir somutlaşma ve maddeleşme söz konusu, sosyal bir yapı değil) ve upload ettiğimiz büyülü mühendislik diyagramları olan fikirleri kültürel ana sisteme indirdiğimiz anda, vahiysel pozitif geri besleme döngülerine yol açarak, bir fikrin kültürel sahadan gerçek hayata geçişini sağlıyor.
Land et kelimesini biyolojik yaşamı hor gördüğü için ve onu aşağılamak için kullanır. O’nun tercihi etin (vücudun) singülaritenin siber-devreleri tarafından soyulup mutlak yersizyurtsuzlaşmanın içine eritilmesidir.
ICE (Intrusion Countermeasures Electronics - İstilaya Karşı Önlem Elektronikleri) William Gibson’un “Neuromancer” romanında siber sistemi ve dünyayı yöneten kurumsal şirketleri, veritabanından data, gizli yazılım programlarının kodunu ve/veya para çalmak için hacklemeye çalışan konsol kovboylarından korumak ile görevli bir güvenlik duvarı yazılımı.
Gibson’un Sprawl Üçlemesin’de olan simstim teknolojisinin kısaltılmış hali. Simstim izleyici/katılımcı/tüketicilerin beyinlerinin ve sinir sistemlerinin başka insanların kaydedilen veya canlı olarak yayınlanan deneyimleri ile stimülasyonu.
“Kovboylar simstim ile ilgilenmezler diye düşündü. Çünkü bu temelde bir et
oyuncağıydı. Kullandığı dermatodlarla herhangi bir simstim panelinden sallanan
plastik başlığın aynı şeyler olduğunu, ayrıca siberuzayın en azından sunum
olarak insan algılarının aşırı bir soyutlaması olduğunun farkındaydı. Ne var ki
simstimin kendisi, ona çoğaltılmış bir etsel girdi yığınıymış gibi geliyordu.”
William Gibson, Neuromancer 1984, çeviri: Gonca Gülbey, 2012
Mikhail Bakhtin tarafından tanımlanan heteroglosik kelimesi bir dilin içindeki farklı konuşma çeşitlerini (jargon, lugat, şive, internet dili, kısa mesaj dili vb.) tarif eder.
Aşırı şekilde genişlemiş organ veya doku.
Los Angeles Polis Departmanı